5 Mayıs 2014 Pazartesi

HDP ve DEVRİM HAKKINDA



HDP ile DEVRİM birbirlerine mahkum iki düşman kardeşin, bu mahkumiyet nedeniyle bir araya gelmeleri mislidir; açayım, devrim, HDP'ye bir devrimci renk kazandırması anlamında, HDP'nin varlık sebebidir; HDP ise, devrim'den uzaklaşma eğiliminin üzerinin örtülmesi anlamında, devrim'in varlık sebebidir; her ikisi de birbirini tamamlıyor ve el birliğiyle devrim'i devrimcilerden, devrimcileri HDP'den, daha doğru ifadeyle HDP aracıyla devrimden uzaklaştırmış oluyorlar; böylece ortada ne devrimci, ne de devrimci düşünce kalıyor; öyleyse ne kalıyor? Muhafazakârlığa batmış devrim kaçkınları kalıyor; bu anlamda HDP, 12 Eylül rejiminin, Kürt ve Türk işçi ve emekçilerine yutturdukları kamçı ve kurşun haplarının ardından verilen ağız tatlandırıcı bir şurup oluyor!

Öyleyse HDP, Kürt halkının devrimcisizleştirilmesine sol bir ton vermek için yaratılan bir truva atının karikatürü mislidir; buradan hareketle HDP'nin misyonunun bu muhafazakarlığı durdurmak değil, tam tersine, bu muhafazakarlığı sola bulaştırarak, solun alanını daha çok daraltıp, muhafazakarlığın alanını daha çok ve egemenliğini en tam ifadesiyle gerçekleştirmesine yönelik olarak artırmak olduğu kendiliğinden ortaya çıkacaktır!

Bunun asıl ucu ise, devrimcisizleştirilmiş Kürtler ile gerici Türklerin ittifakını, gerici düşlerle donanmış bir "Kürt kurtuluşu" oyununu bozma ihtimali kuvvetle muhtemel olan, Kürt ilerici-devrimcileri ile Türk ilerici-devrimcilerinin birliğinin ve kardeşliğinin önünü kesmek ve böylece de, devrimcisizleştirilmiş bir Kürt halkının, "inanıyorum öyleyse doğrudur" doğmasına, gerici olduğu çoktan kanıtlanmış "hakiki" sosyalizm düşlerinin yardımı ile devrimci gösterilen bir yönetim ilkesi olarak biat etmesini kolaylaştırmaya yöneliktir!

Ama son tahlilde bütün hepsi, ABD emperyalizminin kırk yıldır güttüğü Kürt politikaları ile gelip-gelip bir karanlığın içine giren ve bu karanlığı pek sevdiğinin işaretlerini veren Kürtlerin politikalarının bir ve aynı, daha açık ifadeyle Kürt halkının kurtuluşuna değil, tam tersine ve bununla birlikte, ağası, beyi, aşiret reisi, zengin burjuvazisi tüm işbirlikçi, hayın Kürt zenginlerinin daha çok zenginleşmesine yönelik olduğunun üzerini örtmek içindir!

Bana inanmıyorsanız, bütün şifrelerin, Firavun sosyalizmi olmadığı- "Bilimsel" ve "demokratik" sosyalizm olduğu şeklinde lanse edilen "Koma Civaken Kürdistan" sisteminin satır aralarında olduğunu görebilirsiniz.

"Cinsiyet özgürlükçü, demokratik ve ekolojik bir toplumsal yaşamı hedefleyen Koma Civaken Kürdistan sistemi, özü itibariyle demokratik sosyalist düşüncenin pratikleşmesi" ve " bu temelde sosyalizmin radikal ve derinleştirilmiş bir demokrasiyle yeniden yükselişe geçişi sağlanmakta" imiş!

Devlet yoksa demokrasi olur mu; ya da demokrasi devletin bir biçimi değil mi? diye soracak kimse kalmayınca ve bu kimseler "inanıyorum öyleyse doğru söylüyor" doğmasına biat ettirilmişlerse, "İslam zahitliği"ne sosyalist bir ton vermek ve her türlü çağdışı-karanlık düşünceyi belagat çiçekleri ile süsleyip devrimci diye yutturmak ne de kolay olurdu değil mi?

Fikret Uzun
5 Mayıs 2014

Hiç yorum yok: