7 Haziran 2010 Pazartesi

EMPERYALİZMİN OYUNLARINDA AKTİVİST VE ÖRTÜ OLANLARI GÖRMEK

Gazze İsrail Türkiye üçgenindeki sorun sanırım çok daha büyük ve küresel bir oyunla bağlıdır. AKP hükümetinin bu oyunun dışına çıkmasının mümkün olmadığı, BOP -BİP in eşbaşkanı olması hasebiyle açıktır.
Diğer yandan, Siyonizm’in ne olduğunu daha 100 yıl önce Lenin’in ifadelerinde buluyoruz. Ondan öncesinin de olduğu muhakkaktır. Siyonistlerde oyun çoktur ve İsrail devletinin ikinci savaştan sonra kurulması da bu oyunun bir parçasıdır ve 60lı yılların sonunda kendisini meşru kılacak hamleleri yapması da bu oyunun devamıdır ve bir çok ülkede, özellikle de Türkiye’de sol rüzgârın içinde bile savrulmalara neden olmuş, sosyalist hareket bu eksene göre şekil almaya başlamıştır.
Eski defterler karıştırılırken, sorgulayarak karıştırılırsa yüz yıllardır var olan Siyonizm’in de, oyunlarının da izlerine rastlamak mümkündür. Burada Siyonizm’i de, kökenini de anlatmayacağım ama şu bir gerçek ki, yeryüzündeki bütün toplumlar, özellikle de sosyalistler, vatan diye bir yerlerini yırtarak kudurmuşçasına hareket eden, yerküre üzerinde ırkçı bir dünya devleti emeli ile, her yerde manipülasyonlardan, illüzyonist tiyatrolara kadar, açık barbar saldırılardan, anti Siyonizm’i Yahudi düşmanlığı ile özdeşleştirip, mağdur rolüne bürünmelerine kadar, dezenformasyondan, mezenformasyona kadar, her türlü oyunu oynayan Siyonistlerin çeşitli biçimlerde kurdukları düzeneklerle ama daha önemlisi, uluslararası tekellerin ve emperyalizmin, en tepesinde yerini almış bir düzenekle kandırılmakta, yönlendirilmekte, manipule edilmekte, yarattığı ideolojik hegemonyaya tabi kılınabilmektedir ve ben, bu kadar açıklıkla ve netlikle görülen oyunları, sosyalistlerin, komünistlerin görememesinden muzdaribim.
İşte bu nedenle sorunun ve Siyonizm’in boyutunun İsrail devletine indirgenmesine karşı, düşüncelerimi yansıtmayı bir borç biliyorum ama şimdiye kadar bu oyunları netlikle göremeyenlerin, ben dedim diye göreceğine inanmadığım için, yansıttıklarımı tarih sayfalarına asmaktan başka çare göremiyorum. Yaptığım budur.
Bu gün Türkiye’de bir Hrant Dink cenazesi için, çok kısa bir an içinde ve son derece çabuk örgütlenilerek hazırlanan ve yürüyüşe geçirilen bir kitle söz konusu iken, sözde ABD dahil, hatta her türlü açık, gizli stratejik ortaklıkla İsrail’e kalın urganlarla bağlı olan Türkiye devletinin ve Eş başkanlığıyla övünen Yürütmesinin ve başkanının da dahil, bütün dünyanın, İsrail’i yalnız bırakma diplomasisi ile vaveyla koparmasına rağmen ve İsrail, kınanmanın ötesinde bir kızgınlık gösterisiyle lanetlenirken, öfke içinde gibi yansıtılan kitleler, aynı kitlesellikte dinamik hale getirilememiştir. Öyleyse ortada oyun içinde oyun vardır ve bunu da sosyalist arkadaşlarımız görmezden gelmektedir.
Bir ermeni olan Hrant Dinkin cenazesinde, belki ermeni vatandaşlarla aynı ağırlıkta olmasa da, hatırı sayılır Yahudi (açık ya da gizli) vatandaş topluluğunun varlığını görüyorduk ama şimdi hepsi bir yerlere saklanmış gibi, başka ifadeyle, Hrant Dink’in katledilmesinde vaveyla koparıp, hâlâ vaveylayı sürdüren Ermeniler dahil, Yahudi olduğu bilinen bir çok kişi, İsrail’in İHH gemisine yapılan operasyona karşı tepkisel olarak ya da tepkileri örgütlemek için, dünyada koparılan vaveyla ile orantılı bir vaveylayı ele alarak katılmamıştır.
daha da önemlisi, çok kısa bir süre önce, İsrail’in Gazze’de uyguladığı insanlık dışı tutumunda ( bu tutumun sonucu nedeniyledir ki, bu gemiler Gazze’ye seyre çıkmıştır) bile bu kadar vaveyla koparılmamıştı.
Öyleyse, ortada duran çok fazla küresel (en sivri noktada oturan Siyonist düzenekle bağlı) ve çok fazla acemice oynanan bir oyunla karşı karşıyayız demektir. Öyleyse, bu oyun, emperyalizmin BOP-BİP projesindeki tıkanıklığı aşmak için oynanmaktadır ve sivri ucu İran’a yöneliktir. İran kalesi için, Siyonist İsrail yönetiminin ırkçı kutsallıklarını n vazgeçilmezlerinden vazgeçtiklerini gösterecek olan bir tiyatro oynanmaktadır. o kadar basit ve acemice bir hünerle bu oyunu oynuyorlar ki, sosyalistler bunu nasıl göremiyor, hayret etmemek elde değil.
Evet, sonuç olarak, oynanan oyun basit ama sonuç alıcı yolunda devam ediyor. Çünkü oynanan bu oyuna katkısını sunan başka oyuncular da var ve asıl örtü bunların eliyle seriliyor.
Emperyalizmin de, İsrail’in de Türkiye’ye ihtiyaçları var, bu ihtiyacı karşılamak için de, AKP’ye ve tabii Tayyip Erdoğan’a ihtiyaçları var. En azından CHP’ye oynamanın sırası gelene kadar… Ama ne AKP ne de Tayyip artık bu ihtiyacın istedikleri gibi karşılanmasında yeteri kadar hüner gösteremiyor. Öyleyse buna rağmen, ihtiyaçlarının karşılanması için bir süre daha ölmüş ata kırbaç vurma misli hareket ederek, AKP’ye ve Erdoğan’a tahammül edecekler ve bunu yaparken, her an çatlama riski nedeniyle de acele edip, Ortadoğudaki projelerinin gerçekleşmesinde yeni oyunlar içine girerek, anti- emperyalist, anti-Siyonist dinamikleri, önce İsrail’in ırkçı, faşist, şeriatçı Siyonist yönetimine yönlendirecekler ama öyle gerçek anlamda değil, kitleleri kandıracak, gazını alacak ve özellikle AKP’nin ve Erdoğan’ın canlanmasını sağlayacak kadar…
Sonra, İsrail’e, belki yönetimi de değiştirilerek, daha ılımlı bir yüz kazandıracaklar ve böylece kavgaya kitleleri karıştırmadan üst düzeyde devam ederek, Ortadoğuda İsrail için biçilmiş, kutsallıkla yüklü ırkçılıklarını karşılayacak ve bir ucu Ermenistan sınırına dayanan Kürt devletine (BİP) giden yoldaki engebeler ortadan kaldırılmış olacaktır. Ama Siyonizm ve emperyalizm YDD projelerine son hızla devam edecektir. Hatta belki de İsrail’in kulağından çektikleri için kahraman bile ilan edileceklerdir.
O nedenle sosyalistlerin, bu topraklarda fütursuzca süren hırsızlığa, yalana, yağmaya kayıtsız kalanların, İsrail’in bu tutumlarına kayıtlı olmalarına aldanmamaları gerekmektedir.
İsrail’e karşı dururken, ABD emperyalizminden medet umulma gösterilerini (bu medet Kürt ulusal hareketinde de kendini göstermektedir.) görmezden gelmemeliler.
Ve sorunun, insani duyarlılıkla çözülemeyeceğini, mağdurluğun, savaş karşıtlığının, insan haklarının, imza ve vicdani ret dinamiğinin etrafında yürütülen, kendilerine aktivist adını yakıştıran sınırlı politik ya da anti-politik yapıların refleksi olarak kaldığı sürece çözülmeyeceği gibi, emperyalistlerin, tekellerin ekmeğine yağ süreceğini görmeleri gerekmektedir.
Sorun sınıfsaldır, sorun halkların kurtuluşu ve işçi sınıfının kurtuluşu ile bir ardalıkla bağlıdır. Ekseni de bu şekilde oluşturulmalıdır.
Bu da, komünistlerin önünde duran en önemli görev olan ve emperyalistlerin, tekellerin ve elbette onların rejimlerinin yürütücülerinin ve de bunu benimsetmeye çalışan devşirme solcuların korktuğu politik hüner ile kotarılacaktır.
Bunun dışındaki hüner gösterilerinin hepsi, Siyonizm’in küresel oyununun içindedir, değilse bile ona hizmet etmektedir.

Fikret Uzun

Hiç yorum yok: