25 Nisan 2015 Cumartesi

EY HDP NİN AÇIK GİZLİ TÜM MUHİPLERİ!



EY HDP NİN AÇIK GİZLİ TÜM MUHİPLERİ!

Bilemiyorum, sanki özel eğitim almış görünüyorsunuz, her eleştiride “kıyas” yöntemine spontane olarak başvurmanız bunu düşündürüyor!

Ya da “yalan haber” veya “çarpıtma” yollu hücum ediyorsunuz!

Oysa Demirtaş, Habertürk TV ekranlarında açıkça mülakat verdi: kimilerini teskin etmek için; kimilerini korkutmak, ürkütmek için; kimilerine de, TC'nin hükümetsiz kalmasına izin vermeyeceklerinin müjdesini vermek için!

Ve bu konuda kim haber yaptı ise, haberini Habertürk TV deki mülakata dayandırdı!

Bazıları görmedi, duymadı; bazıları ise gördüğünü, duyduğunu, eksik duyurdu!

Örnek olsun, Taraf ve Yurt gazeteleri, birbirinin tıpkısı ve “HDP BARAJI GEÇEMEZSE AK PARTİ İLE KOALİSYON YAPAR MI?” alt başlığında eksik duyurdu!

Cumhuriyet gazetesi ise, başlık doğru ama o da eksik duyurdu!
Özgür Gündem, İlerihaber (HTKP’nin gazetesi) ve daha pek çok gazete haberi görmediler, duymadılar!

Bu fotoğraf oynanan oyunu apaçık resmediyor ama görmek istemeyenden daha körü var mı?

Velhasıl-ı kelam yine “ Köroğlu karda” yine” Kürt memet nöbete” hem de çok daha ucuz “ithal malzemesi” olarak ABD emperyalizminin “eğit-donat projesi”nde… Aferin Kürtler ne de güzel bir “zafer kazanmış” oldu böylece…

İşte durum budur ve örnekleri aşağıdadır ama bu bile sizin dürüst olmanıza, HDP fetişizminden kurtulmanıza yetmeyecektir; çünkü böyle bir çabanız yoktur; aksine dünya HDP-KÖH ve Öcalan etrafında dönsün de gerisi hiç önemli değildir!

Yani Türkiye’nin Kürt-Türk emekçileri, din tabanlı bir emekçi düşmanı diktatörlüğe köle yapılıyormuş, kimin umurunda; aksine hepiniz tıpkı Sovyet sosyalizminin kapitalist restorasyonu gerçekleşirken olduğu gibi, cumhuriyetin feodal restorasyonu tamamlanmaya çalışılırken zil takıp oynamaktasınız!

BUYRUN OYUN İÇİNDEKİ OYUNUN FOTOĞRAFI AŞAĞIDA!

İlk önce Habertürk’ün haberi:

( Video da var, isteyen izler) https://www.youtube.com/watch?v=P_8W07I24JA

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Habertürk TV Ankara Temsilcisi Veyis Ateş'in sorularını yanıtladı

Selahattin Demirtaş Habertürk'e açıkladı: PKK ile organik bağımız yok

“HDP barajı geçerse Ak Parti ile bir koalisyon yapar mı?
Bu da 7 Haziran'dan sonra konuşulacak bir şey doğrusu. Biz Türkiye'yi kaosa, istikrarsızlığa sürüklemek için seçime girmiyoruz. HDPnin amacı Türkiye'de kaotik bir durum yaratmak değil.

Seçim sonrası koalisyon ihtimali ortaya çıkarsa ilkelerimiz neticesinde kurulacak bir hükümete dışarıdan-içeriden destek verebiliriz. Biz istikrarsızlık oluşturmak için seçime girmek istemiyoruz. Tek başına iktidar olabilecek bir güce sahip olamayacağımızı da biliyoruz. Ülkenin hükümetsiz kalmasına izin vermeyiz. 8 Haziran günü esnafımız dükkânını açması lazım, memurumuzun maaşını alması gerekiyor.”

Odatv. com’ un HABERİ:

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş AKP'ile koalisyon sorusunu yanıtladı

“İşte o röportajdaki AKP ile koalisyon sorusuna, Selahattin Demirtaş’ın verdiği yanıt:
Bu da 7 Haziran'dan sonra konuşulacak bir şey doğrusu. Biz Türkiye'yi kaosa, istikrarsızlığa sürüklemek için seçime girmiyoruz. HDP' in amacı Türkiye'de kaotik bir durum yaratmak değil.
Seçim sonrası koalisyon ihtimali ortaya çıkarsa ilkelerimiz neticesinde kurulacak bir hükümete dışarıdan-içeriden destek verebiliriz. Biz istikrarsızlık oluşturmak için seçime girmek istemiyoruz. Tek başına iktidar olabilecek bir güce sahip olamayacağımızı da biliyoruz. Ülkenin hükümetsiz kalmasına izin vermeyiz. 8 Haziran günü esnafımız dükkânını açması lazım, memurumuzun maaşını alması gerekiyor”

HABER SOL ORG’UN HABERİ: Selahattin Demirtaş o soruyu yanıtladı: Barajı geçerse AKP ile koalisyon yapacaklar mı? | soL Haber Portalı | güne soL'dan bakın

“HDP BARAJI GEÇERSE AKP İLE BİR KOALİSYON YAPAR MI?
Bu da 7 Haziran'dan sonra konuşulacak bir şey doğrusu. Biz Türkiye'yi kaosa, istikrarsızlığa sürüklemek için seçime girmiyoruz. HDP' nin amacı Türkiye'de kaotik bir durum yaratmak değil.

Seçim sonrası koalisyon ihtimali ortaya çıkarsa ilkelerimiz neticesinde kurulacak bir hükümete dışarıdan-içeriden destek verebiliriz. Biz istikrarsızlık oluşturmak için seçime girmek istemiyoruz. Tek başına iktidar olabilecek bir güce sahip olamayacağımızı da biliyoruz. Ülkenin hükümetsiz kalmasına izin vermeyiz. 8 Haziran günü esnafımız dükkânını açması lazım, memurumuzun maaşını alması gerekiyor.”

TARAF GAZETESİNİN HABERİ : HDP, AKP ile koalisyon yapar mı... İşte Demirtaş'ın yanıtı - Taraf Gazetesi

“HDP BARAJI GEÇEMEZSE AK PARTİ İLE KOALİSYON YAPAR MI?
Bu da 7 Haziran’dan sonra konuşulacak bir şey doğrusu. Biz Türkiye’yi kaosa, istikrarsızlığa sürüklemek için seçime girmiyoruz. HDP’ in amacı Türkiye’de kaotik bir durum yaratmak değil.”

CUMHURİYET.COM.TR HABERİ:http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/2606 /Demirtas_acikladi..._ Baraji_ gecemezse_ HDP_nin _B_plani_var_mi_.html#

“HDP barajı geçerse Ak Parti ile bir koalisyon yapar mı?
Bu da 7 Haziran'dan sonra konuşulacak bir şey doğrusu. Biz Türkiye'yi kaosa, istikrarsızlığa sürüklemek için seçime girmiyoruz. HDP'in amacı Türkiye'de kaotik bir durum yaratmak değil.”

ÖZGÜR GÜNDEM GAZETESİ: HABER GÖRÜLMÜYOR
22 Nisan 2015 Tarihli Özgür Gündem Gazetesi Oku Gazete Manşetleri

YURT GAZETESİNİN HABERİ: Demirtaş projelerini canlı yayında anlattı | Yurt Gazetesi

“HDP BARAJI GEÇEMEZSE AK PARTİ İLE KOALİSYON YAPAR MI?Bu da 7 Haziran’dan sonra konuşulacak bir şey doğrusu. Biz Türkiye’yi kaosa, istikrarsızlığa sürüklemek için seçime girmiyoruz. HDP’in amacı Türkiye’de kaotik bir durum yaratmak değil.”

İleriorg haberi: haber görülmemiştir
HDP akp ile koalisyon - ilerihaber.org+

SÖZCÜ GAZETESİnin HABERİ: Demirtaş'tan flaş açıklamalar! - Sözcü Gazetesi

“AKP ile koalisyon olur mu?
Bu da 7 Haziran sonrası konuşulabilecek şey doğrusu. Biz Türkiye’yi istikrarsızlık yaratmak için seçimlere girmiyoruz. Seçim sonrası koalisyon ihtimali ortaya çıkarsa, ilkelerimiz neticesinde kurulacak bir hükümete dışarıdan- içeriden destek verebiliriz. Biz istikrarsızlık oluşturmak için seçimlere girmiyoruz. Tek başına iktidar olabilecek bir güce sahip olamayacağımızı biz de biliyoruz. Ülkenin hükümetsiz kalmasına izin vermeyiz. 8 Haziran günü esnafımız dükkânını açması lazım, memurumuz maaşı alması gerekiyor.”


İşte böyle!

Hepinize kolay gelsin, belli oluyor, az-biraz kuşkunuz olsa da, istediğinize, beklediğinize doğru yol aldığınız için seviniyorsunuz; hakkınız olanı, böylesine pislik dolu bir coğrafyanın müsebbiplerinin elinden alıp, bu zenginler düzeninde onlarla birlikte yaşamayı sindirebilirsiniz; bu pislik birikintisini bir cennet olarak da görebilirsiniz; bunun ezilen ve sömürülen Kürt halkına pek bir faydası olmamasından hicap da duymayabilirsiniz; hatta bunu bir kurtuluş, bir zafer olarak da kabul edebilirsiniz!

Ama bilmelisiniz ki bu, sosyalistlerin kabulü olamaz; sosyalistler, bir tek Kürt mücadele etmese bile, bu pislik temizleninceye kadar, bu zulüm ortadan kalkıncaya kadar mücadele etmeyi, Kürt ve Türk emekçilerine bir borç olarak görürler, bu sözü çoktan vermişlerdir ve tutacaklarını Kürt emekçileri de, Türk emekçileri de ve elbette siz sayın HDP muhipleri de göreceksiniz!

Sosyalistlerin işi, orasını burasını tamir edip eskisini kurtarmak da değildir, yenisini kurmaktır!

Sayın bay “özgürlük” şampiyonları, özgürlük sadece Kürtler’e hak değildir; sadece Kürtler’ de eksik değildir; özgürlük Türkiye’nin bütün emekçilerine haktır; bütün emekçiler için bir eksikliktir; özgürlük sadece Türkiye’nin ezilen ve sömürülen emekçileri için de değil, bu büyük coğrafyadaki tüm halkların, tüm emekçilerin hakkı ve eksiğidir!

Sadece Kürt halkı, Kürt emekçileri değil,Türkiye’nin bütün emekçileri, bu coğrafyanın bütün halkları kurtarılmaya muhtaçtır!

Bunun önündeki en büyük ve en sinsi ve de en kararlı düşman ABD emperyalizmidir!

ABD emperyalizmi ile “dost” olarak, gücüne biat ederek, projelerinden medet bekleyerek, politikaları ile senkronize olarak, bu engel ortadan kalkmaz; Kürt halkının da, Türk emekçilerin de ve elbette bu coğrafyanın bütün ezilen, sömürülen, köleleştirilen mazlum halklarının da kurtuluşu mümkün olmaz!

Velhasıl Amerikan emperyalizmi bu coğrafyadan temizlenmeden, Vietnam halkının yaptığı gibi, kendi inine kovalanmadan bu coğrafyadaki ezilen, sömürülen halklara, emekçilere mutluluk yoktur; kurtuluş hiç yoktur!

Oysa tarihin mantığı bas bas bağırıyor; bu büyük coğrafyanın nabzı, anti-emperyalist, anti-siyonist atıyor diyor!

Tek yapılacak şey, bu nabzın sesine kulak vermek ve hiçbir güç hesabı yapmadan anti-emperyalist bayrağı yükseğe taşımaktır!

Bu coğrafyanın sosyalistleri, tarihin mantığının sesini de, bu coğrafyadaki halkların nabzının sesini de ve elbette kendilerine ait akıllarının sesini de, sol memelerinin altındaki cevahirin ateşini de bütün benlikleri ve sorumlulukları ile duyuyorlar!

Duyuyorlar ve duydukları için ve bu seslere bigâne kalmadıkları için, kurtuluşun Kürt emekçileri ve Türk emekçilerinin birlikteliğinde olduğunu görüyorlar!

Kürt halkı bir devrimci sıçrayışla öne çıkabileceğini, vazgeçilmez tarihsel çıkarlarına sahip çıkabileceğini gösterdi; bunun için nasıl bir öncünün öne çıkması gerektiğini de bilince çıkardı; bu nedenle bu öne çıkışın da, ihtiyacı olan öncünün de kıymetini biliyor; bunları bilirken, içinde olduğu savaşta, Türk emekçilerinin dahli olmadığını da biliyor!

Türk emekçileri ile savaşa rağmen kardeşliği yüksek tutması bundandır; Türk emekçileri de Kürt halkı ile savaşa rağmen kardeşlikten vazgeçmemiştir!

Kürt halkı, Türk emekçileri, kaderlerinin ortak, kurtuluşlarının kardeşlikte olduğunun bilincindedirler!

İşte Amerikan emperyalizminin büyük oyunu bundandır ve tam buradadır; bu bilinci yıkmaya, bu kardeşliği, bu birlikteliği bozmaya ve Kürt halkını da, Türk emekçilerini de ve elbette bu coğrafyanın bütün emekçi halklarını da köleleştirmeye yöneliktir; ücretli değil, kırbaçlı kölelikten söz ediyorum!

İşte bunun için, ABD emperyalizmi, kırk yıldır hayalini kurduğu ve sinsi planlar yaptığı “Büyük Kürdistan” projesi için, bu proje ile bu büyük coğrafyayı kırbaçlı köleler hapishanesi yapmak için, onlarca yıldır bir yumak halinde büyüttüğü “Kürt meselesini” kendi meselesi yapmıştır; böylece, bu soruna sahip çıkıyor görünerek, Kürt halkının da, Türk emekçilerin de ve elbette diğer halkların da ilelebet sahibi olmayı ve bunu, hegemonya İsrail’de ya da kendisinde olmak üzere Kürtlere Öcalan’ın tarifiyle “demokratik özerk komün misli bir “manda “ vererek kotarmayı planlamaktadır!

Bu oyunun adı “Büyük Ortadoğu” olmakla birlikte, diyalektiktir, bir yerde büyüme varsa başka bir yerde küçülme vardır, aslında bu oyun, Ortadoğu’yu küçültme oyunudur; bu oyun, Ortadoğu’da bir “manda” misli “Büyük Kürdistan” yanında ve bir “buzağı” misli küçültülmüş, güçsüzleştirilmiş, bağımlılığı artırılmış ve pekiştirilmiş aşiret devletleri ve elbette kırbaçlı köleliğe mahkûm edilmiş halkları, tepelerinde de canavarlığı bin kat artmış bir ABD emperyalizmini işaret etmektedir!

İşte HDP nezdinde oynanan oyun da bu oyunun içindeki bir oyundur!
Bu oyuna Öcalan’ın da ve “KÖH” ün büyük bir bölümünün de dâhil olduğu, hem de epeydir, apaçık ortadadır; ne ki, ne Kürt halkı, ne de Türkiye’nin emekçileri ve bölgenin diğer halkları bu oyuna istenildiği oranda dâhil edilememektedir!

Bununla birlikte öteden beri ki, ben diyeyim 12 Eylül öncesinden beri, siz deyin 12 Eylülden beri, devlet kapısına kapılanmış, 12 Eylül rejiminin sacayakları olmuş, sol gömlekli azap zebanileri bu oyunda en aktif ve en sinsi rolü üstlenmişler, oynamışlar ve hâlâ oynamaktadırlar!

Oyunun startı çok öncedir ancak 12 Eylül ile derlenip toparlanarak hız verilmiş ve sürekli ve de “sol” renge bulanmış “reformlar” la ve elbette elbirliğiyle iktidara oturtulan AKP ve bilumum sacayakları ile bu günlere getirilmiş ve oyunun sonunun geldiği de görülmektedir!
Oyun elbette ezilen ve sömürülen halklara, sınıflara oynanmakta ve bu arada ezilen ve sömürülen sınıfların, halkların bu oyuna daha kolay dâhil olmaları için, türlü-çeşit yöntemle akılları geriletilmekte, edilgenleştirilmekte, sınıf bilinçleri köreltilip, ümmi bilinci ile donatılmaktadırlar!

Elbette egemen sınıfların, büyük büyük zenginlerin bu oyuna bir itirazları olmamakla birlikte, onlarla çıkar birliği içinde olan, bundan kazanç uman, zenginlik uman diğer sömürücü sınıfların da bu oyundan kazançlı çıkacaklarına ikna olmaları için de bu emperyalist oyunun içinde oyunlar vardır!

Ancak gelelim-görelim ki, belirleyici olan, Marx’ı hep haklı çıkararak, emek süreci olmaya devam etmektedir; itici gücün ulusal kavga değil, sınıfsal kavga olduğu görülmektedir; emek sürecinin, kaçınılmaz olarak keskinleştirip, illuzyona hapsedilen kitleleri çimdiklettirdiği çelişkiler, oyunu bozma konusunda pek bir maharetlidir ve emek sürecinin hep işçi ve emekçilere fatura edilen can acıtıcı oyunu, bu kez fena halde şiddetli bir şekilde ve ABD emperyalizmini ve de büyük büyük zenginleri fena halde, korkutarak, ürküterek gelmekte ve evdeki hesapları pazarda bozacağının işaretlerini vermekte, egemen sınıfların canlarını yakacağını müjdelemektedir!

Söz uygunsa” lafla peynir ekmek gemisinin yürümeyeceği” gerçeğini dosta da düşmana da ve apaçık göstermektedir!

İşte sosyalistler bunu görüyor, duyuyor ve onca zaman gösteremedikleri, ortaya dökemedikleri turnusolleri, çelişkileri ki nesnel nedenleri fazla ve belirleyicidir, bu emek sürecinin misliyle açığa çıkaracağını da anlıyorlar ve emek sürecinin babayiğitliğine teslim olmadan, kendiliğindenliğin önünde diz çökmeden, bu oyunu en başından beri deşifre ederek tarihe not düşmekten vazgeçmiyorlar!

İşte bu nedenle, işçilerin, emekçilerin, halkların müzmin düşmanları, en başta ABD emperyalizmi, en canavar emeller içeren, en karanlık niyetler taşıyan ve en geri, en ilkel araçlarla yürütülen bu büyük oyunu “sol” renkte sahnelemeye özel ve titiz bir önem vermektedirler!

Ve işte bu oyundaki en sinsi ve en sahte ve en “sol” renk ve bir emperyalist proje olarak HDP üzerine yapıştırılmıştır!

Öcalan Kürt halkının vazgeçilmez tarihsel çıkarlarını onlardan ne kadar uzaklaştırırsa ve Kürt halkını karanlığa ne kadar yakınlaştırırsa, HDP’nin üzerine yapıştırılan “sol” renk, o denli sinsileştirilerek, sahteleştirilerek, koyulaştırılmaya çalışılmaktadır!

Ve siz zannediyor musunuz ki, bu toprakların gerçek sosyalistleri, bu oyuna biat etmeyen sosyalistleri, bu oyunu, sırf Kürt oldukları için Kürt ağaları, aşiret reisleri ve Türkiye’nin tekelleriyle içli-dışlı olan burjuvaları mutlu olsunlar diye ve Kürt halkının, Türk emekçilerinin köleleştirilmesini görmezden gelerek bu büyük ve hain oyuna bigâne kalacaklar ve bu oyunun tekerine çomak sokmayacaklar!

Eğer öyle ise, son derece dayanıksız ve ilkel bir hüsnü kuruntuya sahipsiniz demektir!

Dediğim gibi, eğer onca uyarılara ve ortaya konulan gerçeklere karşın, karanlığın şövalyesi olmaya ve hüsnü kuruntularınıza aşkla bağlı kalmaya devam etmekten vazgeçmiyorsanız, sizin için, sosyalistlerin ellerinden bu hüsnü kuruntularınızın altında kalmanızda kolaylıklar dilemekten başka bir şey gelmemektedir!

Fikret Uzun

24-Nisan-2015

Hiç yorum yok: